Başyazı, Ömer Lütfi Kanburoğlu, Anayasa Değişikliği / CONSTITUTIONAL CHANGE

 

 

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

 

 "İnsanlar bir kez birleştiler mi, cesurlar tek başlarına ilerleyemez,

korkaklar ise tek başlarına geri çekilemezler."

Sun TZU

 

 

Şu anda yürürlükte bulunan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında kurucu meclis tarafından hazırlanmış ve 18 Ekim 1982 tarihinde referandumla kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Referanduma katılan %91.3 oranında seçmenin  %82.7'si "evet%8.6'sı "hayır" oyu kullanmıştır. 

 

Yani,  Türkiye’de şu anda hemen herkesin oy birliği ile “değiştirilmelidir” dediği Anayasa 28 yıl önce seçmenin neredeyse tamamının EVET oyu kullanarak kabul ettiği bir Anayasadır. Bir önceki 1961 Anayasasının %61.5 "evet" oyu ile kabul edildiğini düşünürsek çok yüksek bir kabul gördüğü açıktır.

 

Türk insanının “hafıza” noksanlığı dünyaca meşhurdur. Hatta o kadar ileri seviyededir ki, insanlara hafıza noksanlıklarını hatırlatınca “ne hafızası?” diye cevap verenlerimiz bile vardır.

 

Ben 1982’de Anayasa referandumunda “Hayır” oyu kullanan bir insan olarak, “sevgili halkım madem beş on sene sonra bu Anayasa demokratik değil diyecektiniz ulan ne diye oy verdiniz?” diyesim geliyor ama diyemiyorum.

 

Çünküüü, desem de halk bunu niçin söylediğimi dahi hatırlamıyor…

 

Şimdi ülke geldi yeni bir gündeme dayandı: Anayasa değişikliği.

 

Bu örneği sırf “halk her şeyin iyisini bilir, halka güvenmek lazım” diyenlerin hafızalarını zorlamak için söylüyorum. Halkın her şeyin doğrusunu ve iyisini yaptığı kesin bir doğrudur ama halkın karar vermesi için yönetimin içerisine “halk”ı sokmak lazım. Halkın olmadığı yerde halk nasıl karar verecek? Beş senede bir seçim, yirmi senede bir referandum yapmış olman ülkeyi halkın yönettiğini göstermez. Böyle bir yönetim modelinde halkın rolü “önüne ne koyarsan yer” söyleminden ibarettir.

 

Daha önce yaşadıklarımızdan da anlaşılacağı gibi, bu şekilde hazırlanan Anayasa taslağı referanduma götürüldüğünde, halk taslağın içeriğinden ziyade, bunu bir genel seçim mantığı ile AK Partiye “evet” ya da “hayır” şekline dönüştürecektir. Sayın Başbakan Rus Ruleti oynamayı çok seviyor; ama “Kürt açılımı” rezaleti, Türk Ordusuna karşı yapılan operasyonlar AK partiye büyük zarar verdi. Böyle bir ortamda referandum yapmanın alnına silah dayayıp intihar etmekten bir farkı olmadığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti’ne bir faydasının da olmadığını düşünüyorum. Kazara referandumda “evet” çıksa dahi bu AK Parti için bir Pirus zaferi olacak, hiç kimseye fayda sağlamayacak, sonuçlarını düzeltmek için Türkiye onbeş sene daha uğraşıp duracaktır.

 

Unutulmamalı ki, yönetimin hiçbir kademesinde kendisine bir şey sorulmadığı halde dahi, halk intikamını acı alıyor. ANAP örneğini hatırlatmakta fayda var; bir zamanların oy patlaması yapan partisi şu anda HALK TARAFINDAN KAPATILMIŞTIR…

 

Anayasa değiştirilmelidir, partiler kapatılmamalıdır, hukuk reformu yapılmalıdır, insanlara demokratik hak ve özgürlükleri verilmelidir ama bunların hepsinin Anayasayı değiştirerek gerçekleşeceğine inanmak aptallık derecesinde saflıktır.

 

Türkiye’de Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun üye sayısı beşten ona çıksa ne olur, HALKIN HAYATINDA NE DEĞİŞİR?

 

Hukuk reformu yapmak istiyorsan ilk önce Türk Hukukunda tazminat davalarının önünde engel teşkil eden “Sebepsiz Zenginleşme” maddesini kaldır, dünya çapında bir ayıp olan “Tapu İptal Davasını” kaldır. Yargı yolu ile hak aramak için astronomik harçlar ödenmesi gerekiyor. Sıradan insanların bu harçları ödemesi mümkün değil, bunu engelleyici tedbirler al. Daha böyle bir sürü hukuk rezaleti var. İnsanlar hak aramak için sürekli Avrupa insan hakları mahkemesi kapısında sabahlamak zorunda mı?

 

Tutuklanan bir insan mahkeme karşısına çıkmak için altı ay bekliyor, bunu engellemek için Anayasa mı değiştirmek gerekiyor? Tutuklanan bir insanın suçunun ne olduğunu öğrenmesi için dahi aradan altı ay geçiyorsa bunun Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun üye sayısının değiştirilmesi ile ne alakası var?

 

Memura grev hakkı vermek için Anayasa’yı mı değiştirmek lazım?

 

İnsana insan gibi davranılması için bunu Anayasa’ya mı yazmamız lazım?

 

Bırakın laf üretmeyi, halk sizden hizmet bekliyor; yoksa HALKIN OYLARI İLE KAPATILACAKSINIZ…

 

 

omer@kanburoglu.com < 24 Mart 2010

 

 

 

 

CONSTITUTIONAL CHANGE

 

 

"People were once united, the brave can not move alone,

alone in the back are not cowards."

Sun TZU
 



Currently in force in the Constitution of the Republic of Turkey, after the coup of September 12, 1980, prepared by the Constituent Assembly and adopted by referendum on October 18, 1982 came into force. Voters participated in the referendum at a rate of 91.3%, 82.7% URL "yes" 8.6% "no" vote was a.

That is, almost everyone in Turkey is currently unanimously "should be changed," the Constitution 28 years ago, voters said yes, almost all agree that using it is a Constitution. 61.5% of the previous 1961 Constitution, "yes" vote was adopted with a very high considering it is clear that acceptance.

The Turkish people's "memory" is famous worldwide deficiency. Has advanced so much that reminded people of memory deficit, "What memories?" She answered even have employees.

I in 1982, constitutional referendum "No" to using it as a human being, "My dear people five or ten years after seeing how he voted that you would rather have a democratic constitution?" He is tempted, but I can not say.

Because, even though I've told you why people do not even remember ...

Now the country has come to a new agenda based on: Constitutional amendment.

This example just because "people know everything better, people need to trust," he would say to those who forced their memory. People do everything right and good, but it certainly has a right to decide for the public administration of the "people" should i put. How do people decide where the public is not? An election for five years, twenty years have made a referendum on the country that does not manage people. The role of the public in such a management model "what you put into place" is simply rhetoric.


Previously experienced ones as understood in this way prepared the Constitution draft to a referendum drive, the public draft of the content, but rather, that a general election with the logic of the AK Party "yes" or "no" into a will. The Prime Minister likes to play Russian Roulette, but "Kurdish stands for" a mess, the Turkish army operations against the AK party did great damage. In such an environment, and committed suicide in a referendum to put a gun to be taken to make a difference as there is no benefit to the Republic of Turkey did not even think of. Accidentally in a referendum "yes" even out the AK Party victory would be a Pirüs, will not benefit anyone, to correct the results of fifteen years, Turkey will keep people engaged.

Should not be forgotten that nothing in the ranks of management are not asked him if something is painful revenge on the people of genius. There are examples to remind the MP and one-time burst of votes which the party is currently OFF BY PUBLIC ...

Constitution should be changed, the party should not be closed, should be made law reform, democratic rights and freedoms should be given to people, but they are all done by changing the Constitution to believe that stupidity is the degree of purity.

In Turkey, the number of members of the Supreme Council of Judges and Prosecutors, though five out what happens to him, in PUBLIC LIFE WHAT the change?

If you want to do law reform in the Turkish law of torts first obstacle in front of the "Unjust Enrichment" remove items worldwide, is a shame that the "Deed of Cancellation case" removed. To search for the right to recourse to judicial duties to be paid is astronomical. This is not possible for ordinary people to pay fees, take measures to prevent it. Legal mess that has a lot more. Between human rights and European human rights court to constantly have to wake you in the door?

A man was arrested six months waiting to go to court, you need to change the Constitution is to prevent it? A man was arrested for the crime of what is a break even if six months later, the number of members of the Supreme Council of Judges and Prosecutors have to do with the change?

Does the Constitution to give the officer the right to strike should change?

For people to be treated as human beings we need to write it to the Constitution do?

Community services is waiting for you to produce a release word, otherwise the off with people's votes.


 

 

omer@kanburoglu.com < March 24,  2010

 

 

 


 

Z ANA SAYFAYA DÖN