Başyazı, Ömer Lütfi Kanburoğlu, "Terörle bir yere varamazsınız" / "Terrorism can not have a place"


 

 

 

“Terörle bir yere varamazsınız”

 

Savaşta yasalar susar.

CİCERO

 

Türkiye 35 yıldır yoğun bir terör ortamı yaşıyor. Yıllardır yaşadığımız bu terör belasını 1980’den önce ve 1980’den sonra diye ikiye ayırabiliriz. İ980 darbesinden önce yaşadığımız terör ortamı farklı ve herkesin birbirini vurduğu bir ortamdı; askeri müdahaleden sonra bitti.

 

Birkaç sene geçti, askerler yönetimi sivillere teslim ettikten sonra bu sefer PKK terörü başladı. Bunun mahiyeti farklı idi. 1980’den önceki terör gibi herkes birbirini vurmuyordu. Sadece PKK’lı teröristler askere, polise, okullara, karakollara, köylere, şehirlere kısaca güçlerinin yettiği her yere saldırıyorlardı…

 

Yetkililer ilk başlarda psikolojik harekâtın gereği olarak “üç beş çapulcu” diye nitelendirdi bunları.

Ne yazık ki, “üç beş çapulcu” bugün 30.000 kişinin ölümüne neden olan bir örgüt halini aldı.

 

Bugün de psikolojik harekât gereği yetkililer “terörle bir yere varamazsınız” diye açıklamalar yapıyor.

 

DAHA NEREYE VARACAK ?

 

Mecliste grup kurdu, seçimlere giriyor, devleti tehdit ediyor, pazarlık yapıyor, hesap soruyor, ateşkes istiyor. Devlet teşkilatı olmak üzere, her yerde örgütlüler bakmayın öyle “eziliyoruz” dediklerine içlerinde vali var, kaymakam var, genel müdürler, müfettişler var.

 

Biz hala “terörle bir yere varamazsınız” diyoruz.

 

PKK’lılar bunun bir "savaş" olduğunu iddia ediyorlar.

 

Biz bunun bir savaş olmadığını, öyle olması için iki ülkenin birbiri ile “savaş” yapması gerektiğini, böyle bir şey olmadığına göre bunun bir terör eylemi olduğunu iddia ediyoruz.

 

Bir an uluslararası söylemleri bir kenara bırakalım; onların söylediği gibi bunun bir savaş olduğunu düşünelim.

 

Hiç savaştığınız, size saldıran ülkenin insanlarını milletvekili yapar mısınız?

Savaştığınız düşman kuvvetlerinin askerlerini kendi devletinizin yönetim kadrosunda görevlendirir misiniz? Vali, diplomat, müsteşar, müfettiş, polis, memur vs. yapar mısınız?

Bence artık psikolojik harekât söylemlerini bir kenara bırakıp bunun bir “savaş” olduğunu ilan etmek değil ama ona göre davranmanın zamanı gelmedi mi?

 

Savaşan tarafların amacı karşı tarafı öldürmek ve yok etmektir.

 

PKK zaten canı ne isterse onu yapıyor, gücü yettiğince herkesi öldürüyor. O halde biz cephede neyi seyrediyoruz?

 

Eğer bu bir savaş ise yapmamız gereken cephede karşımızdaki düşmana hak ettiği cezayı vermek olmalıdır.

 

Cephede zafer kazanmanın başka yolu yoktur. Eğer düşmana yardım ve yataklık eden varsa onlar da cezasını bulmalıdır; bu her kim olursa olsun….

 

 

 omer@kanburoglu.com < 04 Mayıs  2010

 

 

 

 

"Terrorism can not have a place"


Law is silent on the war.

CICERO



35 years, lives in a dense medium Turkey terror. We live for years before 1980 and after 1980, so that the terrorism can be divided into two. Before the terrorist environment we live in different İ980 pulse and an environment where everyone was hitting each other, after the military intervention is over.


A few years later, after handing over to civilians in the military administration of the PKK terror campaign began.
The reality was that different. Previous terrorism hitting each other, as everyone did in 1980. PKK terrorists only to military, police, schools, police stations in the village to the city simply afford to wherever they were attacked ...


Psychological operations required by the authorities at first as a "three-five marauding" he has described them.


Unfortunately, the "three-five marauding" today, causing the death of 30,000 people has become an organization.


Psychological operations still need the authorities "can not have a place on terror" he has made statements.


There will be more where?


Group founded in parliament, is entering the elections, the state is threatening, bargaining is done, your account has questions, wants a cease-fire. To the state organization, wherever organized and do not look so "oppressed impels" the governor said they got inside, there are governors, general managers, inspectors there.
We are still "can not have a place on terror" would like.
PKK claim that this is a war.


We are not a war that, with each of the two countries to be so "war" should do something like that according to the claim that it would be an act of terrorism.
Let's leave aside for a moment of international discourse, as they say, suppose this is a war.


You're no war, you attack the people of the country's parliament would like to have?
You own troops fighting enemy forces in the state of your management team are appointed? Governor, diplomat, secretary, inspectors, police officers, etc.. Would you do?
I think now a psychological campaign rhetoric aside and that a "war" is to be announced but is not it time we think?


The purpose of the warring parties is to destroy and kill the opposing side.
If what you are doing it already hurt the PKK, killing everyone strength to the utmost. Then we watch what we're in the front?


If this is a war against our enemy, we need to do at the front should be to give the deserved punishment.


There is no other way to victory at the front. Aiding and abetting the enemy if they should get punished, this matter ... whoever.

 

 

omer@kanburoglu.com < May 04,  2010

 

 

 

 

 

 


 

 

Z ANA SAYFAYA DÖN