Kanun önünde
eşitlik
MADDE 10 -
Herkes,
dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din,
mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun
önünde eşittir.
Kadınlar ve erkekler
eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini
sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz
tanınamaz.
Devlet organları ve
idare makamları bütün işlemlerinde kanun
önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek
zorundadırlar.
Özel hayatın
gizliliği
MADDE 20 –
Herkes,
özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına
sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine
dokunulamaz. (Üçüncü cümle mülga: 3/10/2001-4709/5 md.)
(Değişik:
3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin
önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya
başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş
hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde
sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı
emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve
bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde
görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren
kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden
kalkar.
Yerleşme
ve seyahat hürriyeti
MADDE 23 –
Herkes,
yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti,
suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak,
sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını
korumak;
Seyahat hürriyeti,
suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla
sınırlanabilir.
Vatandaşın yurt
dışına çıkma hürriyeti,
vatandaşlık
ödevi ya da ceza
soruşturması veya kovuşturması sebebiyle
sınırlanabilir.
Ailenin korunması
MADDE 41 –
Aile,
Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin
huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile
planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli
tedbirleri alır, teşkilatı kurar.
Toplu iş
sözleşmesi
hakkı
MADDE 53. –
İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal
durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş
sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.
Toplu iş
sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.
(Ek: 23.7.1995-4121/4 md.) 128 inci maddenin ilk
fıkrası kapsamına giren kamu görevlilerinin kanunla kendi aralarında
kurmalarına cevaz verilecek olan ve bu maddenin birinci ve ikinci
fıkraları ile 54 üncü madde hükümlerine tabi olmayan sendikalar ve üst
kuruluşları,
üyeleri adına yargı mercilerine başvurabilir
ve
İdareyle
amaçları doğrultusunda
toplu görüşme
yapabilirler. Toplu görüşme
sonunda anlaşmaya
varılırsa düzenlenecek mutabakat metni taraflarca imzalanır. Bu
mutabakat metni, uygun idarî veya kanunî düzenlemenin yapılabilmesi
için Bakanlar Kurulunun takdirine sunulur. Toplu görüşme
sonunda mutabakat metni imzalanmamışsa
anlaşma
ve anlaşmazlık
noktaları da taraflarca imzalanacak bir tutanakla Bakanlar Kurulunun
takdirine sunulur. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
usuller kanunla düzenlenir.
Aynı işyerinde, aynı dönem için, birden fazla toplu iş
sözleşmesi
yapılamaz ve uygulanamaz.
Siyasî Partilerin
Uyacakları Esaslar
Madde 69 -
Siyasî
partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları
demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla
düzenlenir.
Siyasî partiler,
ticari faaliyetlere girişemezler.
Siyasî partilerin
gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın
uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasî partilerin
mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti,
bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak
yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini
yerine getirirken Sayıştaydan
yardım
sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar
kesindir.
Siyasî partilerin
kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının
açacağı dava üzerine
Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Bir siyasî partinin tüzüğü
ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı
bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
Bir siyasî partinin
68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden
ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin
işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit
edilmesi halinde karar verilir. Bir siyasî parti, bu nitelikteki
fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum
o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya
yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel
kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği
yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık
içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş
sayılır.
Anayasa Mahkemesi,
yukarıdaki fıkralara göre temelli
kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili
siyasî partinin
Devlet yardımından
kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına
karar verebilir.
Temelli kapatılan bir parti bir başka
ad altında kurulamaz.
Bir siyasî partinin
temelli kapatılmasına beyan
veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa
Mahkemesinin temelli
kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmi Gazetede gerekçeli olarak
yayımlanmasından başlayarak
beş
yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve
deneticisi olamazlar.
Yabancı
devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan
gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasî partiler
temelli olarak kapatılır.
Siyasî partilerin
kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet
yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî
partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki
esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir
Dilekçe hakkı
MADDE 74 –
Vatandaşlar (Ek ibare:3/10/2001-4709/26 md.) ve karşılıklılık esası
gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle
veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara
ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
Kendileriyle ilgili
başvurmaların sonucu, (Ek ibare:3/10/2001-4709/26 md.) gecikmeksizin
dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.
Bu hakkın kullanılma biçimi kanunla
düzenlenir.
Milletvekilliğinin
düşmesi
MADDE 84.
–
(Değişik: 23.7.1995 - 4121/9 md.) İstifa eden milletvekilinin
milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır.
Milletvekilliğinin
kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin
mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur.
82 nci maddeye göre
milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte
ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili
komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla
karar verir.
Meclis çalışmalarına
özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü
katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun
Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye
tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir.
Partisinin temelli kapatılmasına beyan
ve eylemleriyle sebep olduğu Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya
ilişkin kesin kararında belirtilen milletvekilinin milletvekilliği, bu
kararın Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlandığı tarihte sona
erer. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bu kararın gereğini
derhal yerine getirip Genel Kurula bilgi sunar.
Başkanlık
Divanı
Madde 94. –
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri
arasından seçilen Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Kâtip Üyeler ve
İdare Amirlerinden oluşur.
Başkanlık Divanı,
Meclisteki siyasî parti gruplarının üye sayısı oranında Divana
katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasî parti grupları
Başkanlık için aday gösteremezler.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır.
İlk seçilenlerin görev süresi iki, ikinci devre için
seçilenlerin görev süresi
üç
yıldır.
(Değişik:
3.10.2001-4709/30 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları,
meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün
içinde, Başkanlık Divanına bildirilir.
Başkan
seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının
üçte iki ve
üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü
oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki
aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan
üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday gösterme süresinin
bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanvekillerinin, Kâtip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin
adedi, seçim nisabı, oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde
belirlenir.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasî partinin
veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine;
görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına
katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar.
Yargı Yolu
Madde 125 -
İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek
hükümler: 13/08/1999 - 4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz
şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli
veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir.
Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar
için gidilebilir.
Cumhurbaşkanının tek
başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askeri Şuranın kararları yargı
denetimi dışındadır.
İdari işlemlere
karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.
Yargı yetkisi, idari
eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.
Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak
yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde
veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
İdari işlemin
uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve
idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması
şartlarının
birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek
yürütmenin
durdurulmasına karar verilebilir.
Kanun, olağanüstü
hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli
güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin
durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi eylem
ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.
Genel ilkeler
MADDE 128. –
Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin
genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu
hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer
kamu görevlileri eliyle görülür.
Memurların ve diğer
kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri,
hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri
kanunla düzenlenir.
Üst kademe
yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak
düzenlenir.
Görev ve Sorumlulukları,
Disiplin Kovuşturulmasında
Güvence
Madde 129 -
Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak
faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.
Memurlar ve diğer
kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve
bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça
disiplin cezası verilemez.
Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç,
disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.
Silahlı Kuvvetler
mensupları ile hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümler hükümler
saklıdır.
Memurlar ve diğer
kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan
doğan tazminat davaları, kendilerine rücu
edilmek kaydıyla
ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare
aleyhine açılabilir.
Memurlar ve diğer
kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü
ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında,
kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır.
Hâkim ve savcıların denetimi
MADDE 144 – Hâkim ve savcıların
görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere (Hâkimler
için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını
denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip
işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına
uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve
soruşturma, Adalet Bakanlığının izni ile adalet müfettişleri
tarafından yapılır. Adalet Bakanı soruşturma ve inceleme işlemlerini,
hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim
veya savcı eliyle de yaptırabilir.
Askerî yargı
MADDE 145 –
Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından
yürütülür. Bu mahkemeler, asker kişilerin;
askerî
olan suçları ile bunların asker kişiler
aleyhine veya askerî mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile
ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla
görevlidirler.
Askerî mahkemeler, asker olmayan
kişilerin özel kanunda belirtilen askerî suçları ile kanunda
gösterilen görevlerini ifa ettikleri sırada veya kanunda gösterilen
askerî mahallerde askerlere karşı işledikleri suçlara da bakmakla
görevlidirler.
Askerî mahkemelerin
savaş veya sıkıyönetim
hallerinde
hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları;
kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve
savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.
Askerî yargı
organlarının kuruluşu, işleyişi, askerî hâkimlerin özlük işleri askerî
savcılık görevlerini yapan askerî hâkimlerin mahkemesinde görevli
bulundukları komutanlık ile ilişkileri, mahkemelerin bağımsızlığı,
hâkimlik teminatı,
askerlik hizmetinin gereklerine
göre kanunla düzenlenir.
Kanun, ayrıca
askerî hâkimlerin yargı hizmeti dışındaki askerî hizmetler yönünden
askerî hizmetlerin gereklerine göre teşkilatında görevli bulundukları
komutanlık ile olan ilişkilerini de gösterir.
Anayasa Mahkemesi
1. Kuruluşu
MADDE 146.
– Anayasa
Mahkemesi on bir asıl ve dört yedek üyeden kurulur.
Cumhurbaşkanı, iki
asıl ve iki yedek üyeyi Yargıtay, iki asıl ve bir yedek üyeyi
Danıştay, birer asıl üyeyi Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare
Mahkemesi ve Sayıştay genel kurullarınca kendi Başkan ve üyeleri
arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğu ile her boş yer için
gösterecekleri üçer aday içinden; bir asıl üyeyi ise Yükseköğretim
Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri
içinden göstereceği üç aday arasından; üç asıl ve bir yedek üyeyi üst
kademe yöneticileri ile avukatlar arasından seçer.
Yükseköğretim
kurumları öğretim üyeleri ile üst kademe yöneticileri ve avukatların
Anayasa Mahkemesine asıl ve yedek üye seçilebilmeleri için, kırk
yaşını doldurmuş, yükseköğrenim görmüş veya öğrenim kurumlarında en az
onbeş yıl öğretim üyeliği veya kamu hizmetinde en az onbeş yıl fiilen
çalışmış veya en az onbeş yıl avukatlık yapmış olmak şarttır.
Anayasa Mahkemesi,
asıl
üyeleri arasından gizli oyla ve üye tamsayısının salt çoğunluğu ile
dört yıl için bir Başkan
ve bir Başkanvekili
seçer. Süresi bitenler yeniden
seçilebilirler.
Anayasa Mahkemesi
üyeleri, aslî görevleri dışında resmî veya özel hiçbir görev
alamazlar.
2. Üyeliğin sona
ermesi
MADDE 147.
– Anayasa
Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar.
Anayasa Mahkemesi
üyeliği, bir üyenin hâkimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir
suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık
bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde
de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile
sona erer.
3. Görev ve
yetkileri
MADDE 148.
– Anayasa
Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından
uygunluğunu denetler. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil
bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde,
sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde
kararnamelerin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı
iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.
Kanunların şekil
bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp
yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama
çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı
hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca
veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından
istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten
sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def’i yoluyla
da ileri sürülemez.
Anayasa Mahkemesi
Cumhurbaşkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi,
Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi
Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini,
Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini
görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar.
Yüce Divanda,
savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili
yapar.
Yüce Divan kararları
kesindir.
Anayasa Mahkemesi,
Anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir.
Çalışma
ve yargılama usulü
MADDE 149.
–
(Değişik: 3.10.2001-4709/33 md.) Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on üye
ile toplanır, salt çoğunluk ile karar verir. Anayasa değişikliklerinde
iptale ve siyasî parti davalarında kapatılmaya karar verebilmesi için
beşte üç oy çokluğu şarttır.
Şekil bozukluğuna
dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara
bağlanır.
Anayasa Mahkemesinin
kuruluşu ve yargılama usulleri kanunla; mahkemenin çalışma esasları ve
üyeleri arasındaki işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi
Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya
üzerinde inceler. Ancak, gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını
dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları
çağırabilir (Ek ibare: 23.7.1995-4121/14 md.) ve siyasî partilerin
temelli kapatılması
veya
kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından
sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya
tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar
dışında
kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak,
anayasa
şikayeti
başvurularında duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca
gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını
dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi
olanları çağırabilir
(Ek ibare: 23.7.1995-4121/14 md.) ve siyasî partilerin
kapatılmasına ilişkin davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından
sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya
tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.
Askerî Yargıtay
MADDE 156 –
Askerî Yargıtay, askerî mahkemelerden verilen karar ve hükümlerin son
inceleme merciidir. Ayrıca, asker kişilerin kanunla gösterilen belli
davalarına ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Askerî Yargıtay
üyeleri birinci sınıf askerî hâkimler arasından Askerî Yargıtay Genel
Kurulunun üye tam sayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla her boş yer
için göstereceği üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca seçilir.
Askerî Yargıtay
Başkanı, Başsavcısı, İkinci Başkanı ve daire başkanları Askerî
Yargıtay üyeleri arasından rütbe ve kıdem sırasına göre atanırlar.
Askerî Yargıtayın
kuruluşu,
işleyişi, mensuplarının disiplin ve özlük işleri, mahkemelerin
bağımsızlığı, hâkimlik teminatı
ve
askerlik hizmetlerinin gereklerine
göre kanunla düzenlenir.
Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu
MADDE 159-
Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik
teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.
Kurulun Başkanı,
Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabii üyesidir.
Kurulun
üç asıl ve üç yedek
üyesi Yargıtay Genel Kurulunun, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay
Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından, her üyelik için
gösterecekleri üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca, dört yıl için
seçilir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilirler. Kurul, seçimle
gelen asıl üyeleri arasından bir başkanvekili seçer.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu; adli ve idarî yargı hâkim ve savcılarını
mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve
birinci sınıfa ayırma,
kadro dağıtma,
meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar
verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar.
Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin veya bir hâkimin veya savcının
kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı çevresinin
değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar. Ayrıca Anayasa
ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.
Kurul kararlarına karşı yargı
mercilerine başvurulamaz.
Kurulun görevlerini yerine getirmesi,
seçim ve çalışma usulleriyle itirazların Kurul bünyesinde incelenmesi
esasları kanunla düzenlenir.
Adalet Bakanlığının
merkez kuruluşunda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve
savcıların muvafakatlarını alarak atama yetkisi Adalet Bakanına
aittir.
Adalet Bakanı Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulunun ilk toplantısında onaya sunulmak üzere, gecikmesinde
sakınca bulunan hallerde hizmetin aksamaması için hâkim ve savcıları
geçici yetki ile görevlendirebilir.
GEÇİCİ MADDE 15. – 12 Eylül 1980
tarihinden, ilk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar geçecek süre içinde,
yasama ve yürütme yetkilerini Türk milleti adına kullanan, 2356 sayılı
Kanunla kurulu Millî Güvenlik Konseyinin, bu Konseyin yönetimi
döneminde kurulmuş hükümetlerin, 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında
Kanunla görev ifa eden Danışma Meclisinin her türlü karar ve
tasarruflarından dolayı haklarında cezaî, malî veya hukukî sorumluluk
iddiası ileri sürülemez ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine
başvurulamaz.
Bu karar ve tasarrufların idarece veya
yetkili kılınmış organ, merci ve görevlilerce uygulanmasından dolayı,
karar alanlar, tasarrufta bulunanlar ve uygulayanlar hakkında da
yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanır.
(Son fıkra mülga: 3.10.2001-4709/34
md.)
|
Kanun önünde eşitlik
MADDE 10 –
Herkes,
dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din,
mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun
önünde eşittir.
Kadınlar ve erkekler
eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini
sağlamakla yükümlüdür.
Bu maksatla alınacak
tedbirler eşitlik
ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
Çocuklar, yaşlılar
ve engelliler gibi özel surette korunması
gerekenler için alınacak tedbirler eşitlik
ilkesine aykırı
sayılamaz.
Hiçbir kişiye,
aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve
idare makamları bütün işlemlerinde kanun
önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek
zorundadırlar.
Özel hayatın
gizliliği
MADDE 20 –
Herkes,
özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına
sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine
dokunulamaz. (Üçüncü cümle mülga: 3/10/2001-4709/5 md.)
(Değişik:
3/10/2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin
önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya
başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş
hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde
sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı
emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve
bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde
görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren
kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden
kalkar.
Herkes, kendisiyle ilgili kişisel
verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin
kendisiyle ilgili kişisel
veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme,
bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda
kullanılıp kullanılmadığını
öğrenmeyi
de kapsar. Kişisel
veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin
açık rızasıyla işlenebilir.
Kişisel
verilerin korunmasına ilişkin
esas ve usuller kanunla düzenlenir.
Yerleşme
ve seyahat hürriyeti
MADDE 23 –
Herkes,
yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti,
suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak,
sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını
korumak;
Seyahat hürriyeti,
suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla
sınırlanabilir.
Vatandaşın yurt
dışına çıkma hürriyeti, ancak suç
soruşturması veya kovuşturması sebebiyle
hâkim
kararına bağlı
olarak
sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından
yoksun bırakılamaz.
Ailenin korunması
ve
çocuk hakları
MADDE 41 –
Aile,
Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin
huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile
planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli
tedbirleri alır, teşkilatı kurar.
Her çocuk, yeterli himaye ve bakımdan yararlanma,
yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel
ve doğrudan
ilişki
kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
Devlet, çocuk istismarı, cinsellik ve
şiddete
karşı
çocukları koruyucu tedbirleri alır.
Toplu iş
sözleşmesi
ve toplu sözleşme
hakkı
MADDE 53. –
İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal
durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş
sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.
Toplu iş
sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.
Aynı işyerinde, aynı
dönem için, birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılamaz ve uygulanamaz.
Memurlar ve diğer
kamu görevlileri, toplu sözleşme
yapma hakkına sahiptirler.
Toplu sözleşme
yapılması sırasında uyuşmazlık
çıkması halinde taraflar Uzlaştırma
Kuruluna başvurabilir.
Uzlaştırma
Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme
hükmündedir.
Toplu sözleşme
hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden
yararlanacaklar, toplu sözleşmenin
yapılma
şekli,
usulü ve yürürlüğü,
Uzlaştırma
Kurulunun teşkili,
çalışma
usul ve esasları ile diğer
hususlar kanunla düzenlenir.
Siyasî Partilerin
Uyacakları Esaslar
Madde 69 -
Siyasî
partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları
demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla
düzenlenir.
Siyasî partiler,
ticari faaliyetlere girişemezler.
Siyasî partilerin
gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın
uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasî
partilerin malî denetimi Sayıştay
tarafından yapılır. Sayıştayca
siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna
uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık
halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir.
Sayıştayın bu
denetim sonunda vereceği kararlar kesindir.
Siyasî partilerin
kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının
talebi
üzerine, Türkiye
Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan her bir siyasî partinin beşer
üye ile temsil edildiği
Meclis Başkanının
başkanlığında
oluşturulacak
Komisyonun üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu
ve gizli oyla vereceği
izin üzerine açılacak dava, Anayasa
Mahkemesince kesin
olarak karara bağlanır.
Komisyonun bu
kararı, yargı denetimi dışındadır.
Reddedilen izin başvurusunda
ileri sürülen sebepler, hiçbir
şekilde
yeni bir başvuruya
konu olamaz. Siyasî parti gruplarında ve Türkiye Büyük Millet
Meclisinde izin konusunda görüşme
yapılamaz ve karar alınamaz.
Bir siyasî partinin
68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden
ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin
işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit
edilmesi halinde karar verilir. Bir siyasî parti, bu nitelikteki
fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum
o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya
yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel
kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği
yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık
içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş
sayılır. Meclis
çalışmalarındaki
oy ve sözler, Mecliste ileri sürülen
düşünceler
ve Meclisçe başka
bir karar alınmadıkça bunların
Meclis dışında
tekrarı veya açığa
vurulması ile idarenin eylem ve işlemleri,
odaklaşmanın
tespitinde gözetilemez.
Anayasa Mahkemesi,
yukarıdaki fıkraya
göre kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili
siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun
bırakılmasına karar verebilir.
Devlet yardımından
yoksun bırakılma, bağlı
olduğu
kapatma davasının ve kararının usulüne tabi olup tek başına
dava konusu kılınamaz.
Bir siyasî partinin
kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil
üyeleri, Anayasa Mahkemesinin kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmi
Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak
üç
yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve
deneticisi olamazlar.
Yabancı
devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan
gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasî partiler
kapatılır.
Siyasî partilerin
kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet
yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî
partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki
esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir.
Dilekçe,
bilgi edinme ve kamu denetçisine
başvurma
hakkı
MADDE 74 –
Vatandaşlar (Ek ibare:3/10/2001-4709/26 md.) ve karşılıklılık esası
gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar, kendileriyle
veya kamuyla ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara
ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazıyla başvurma hakkına sahiptir.
Kendileriyle ilgili
başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak
bildirilir.
Herkes bilgi edinme ve kamu denetçisine
başvurma hakkına sahiptir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin
işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.
Kamu Başdenetçisi
Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki
oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının
salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk
sağlanamazsa,
bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır;
dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş
olur.
Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu
Denetçiliği
Kurumunun kuruluşu,
görevi, çalışması,
inceleme sonucunda yapacağı
işlemler
ile Kamu Başdenetçisi
ve kamu denetçilerinin
nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin
usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Milletvekilliğinin
düşmesi
MADDE 84.
–
(Değişik: 23.7.1995 - 4121/9 md.) İstifa eden milletvekilinin
milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır.
Milletvekilliğinin
kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin
mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur.
82 nci maddeye göre
milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte
ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili
komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla
karar verir.
Meclis çalışmalarına
özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü
katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun
Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye
tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir.
Son fıkra yürürlükten kaldırılmaktadır.
Başkanlık
Divanı
Madde 94. –
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri
arasından seçilen Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Kâtip Üyeler ve
İdare Amirlerinden oluşur.
Başkanlık Divanı,
Meclisteki siyasî parti gruplarının üye sayısı oranında Divana
katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasî parti grupları
Başkanlık için aday gösteremezler.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama
döneminde
iki seçim yapılır. İlk seçilenlerin görev süresi
iki
yıldır,
ikinci
devre için seçilenlerin görev süresi
ise o yasama döneminin
sonuna kadar devam eder.
(Değişik:
3.10.2001-4709/30 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları,
meclis üyeleri içinden, Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün
içinde, Başkanlık Divanına bildirilir.
Başkan
seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye tamsayısının
üçte iki ve
üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü
oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki
aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan
üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday gösterme süresinin
bitiminden itibaren, beş gün içinde tamamlanır.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanvekillerinin, Kâtip Üyelerinin ve İdare Amirlerinin
adedi, seçim nisabı, oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde
belirlenir.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasî partinin
veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine;
görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına
katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar.
Yargı Yolu
Madde 125 -
İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. (Ek
hükümler: 13/08/1999 - 4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz
şartlaşma ve sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli
veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir.
Milletlerarası tahkime ancak yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar
için gidilebilir.
Cumhurbaşkanının tek
başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askeri Şuranın kararları yargı
denetimi dışındadır.
Ancak, Yüksek
Askeri
Şuranın
Silahlı Kuvvetlerden her türlü ilişik
kesme kararlarına karşı
yargı yolu açıktır.
İdari işlemlere
karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.
Yargı yetkisi, idarî
eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı
olup, hiçbir
surette yerindelik denetimi
şeklinde
kullanılamaz.
Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak
yerine getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem niteliğinde
veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
İdari işlemin
uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve
idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması
şartlarının
birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek
yürütmenin
durdurulmasına karar verilebilir.
Kanun, olağanüstü
hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli
güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin
durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi eylem
ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.
Genel ilkeler
MADDE 128. –
Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin
genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu
hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer
kamu görevlileri eliyle görülür.
Memurların ve diğer
kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri,
hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri
kanunla düzenlenir.
Ancak, malî
ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.
Üst kademe
yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak
düzenlenir.
Görev ve Sorumlulukları,
Disiplin Kovuşturulmasında
Güvence
Madde 129 -
Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak
faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.
Memurlar ve diğer
kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve
bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça
disiplin cezası verilemez.
Disiplin kararları
yargı denetimi dışında bırakılamaz.
Silahlı Kuvvetler
mensupları ile hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümler hükümler
saklıdır.
Memurlar ve diğer
kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan
doğan tazminat davaları, kendilerine rücu
edilmek kaydıyla
ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare
aleyhine açılabilir.
Memurlar ve diğer
kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü
ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında,
kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır.
Adalet hizmetlerinin denetimi
MADDE 144- Adalet hizmetleri
ile savcıların
idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet
müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla
düzenlenir.
Askerî yargı
MADDE 145-
Askerî
yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür.
Bu mahkemeler; asker
kişilerin,
sadece askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri
askerî suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler.
Devletin güvenliğine,
anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara
ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. Savaş
hali haricinde, asker olmayan kişiler askerî
mahkemelerde yargılanamaz.
Askerî mahkemelerin
savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili
oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı
hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.
Askerî yargı
organlarının kuruluşu, işleyişi, askerî hâkimlerin özlük işleri,
askerî savcılık görevlerini yapan askerî hâkimlerin görevli
bulundukları komutanlıkla ilişkileri, mahkemelerin bağımsızlığı ve
hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi
1. Kuruluşu
MADDE 146.
– Anayasa Mahkemesi ondokuz
üyeden kurulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay
Genel Kurulunun kendi başkan
ve üyeleri arasından, her boş
yer için
gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının
avukatlar arasından gösterecekleri üçer aday içinden yapacağı gizli
oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde,
her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci
oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt
çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü
oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş
olur.
Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki
üyeyi Danıştay, bir üyeyi Askeri Yüksek İdare Mahkemesi genel
kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için
gösterecekleri üçer aday içinden; üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun
kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri arasından
göstereceği üçer aday içinden; beş üyeyi üst kademe yöneticileri,
serbest avukatlar veya Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından; iki
üyeyi ise yüksek öğrenim görmüş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları
arasından seçer.
Yargıtay, Danıştay, Askerî Yüksek İdare
Mahkemesi ve Sayıştay genel kurullarından, Anayasa Mahkemesi üyeliğine
aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, en
fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının
avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde en
fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.
Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş
yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim
üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış,
avukatların
en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe
yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu
hizmetinde fiilen çalışmış olması şarttır.
Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından
gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir
Başkan ve üç daire başkanı seçilir. Süresi bitenler yeniden
seçilebilirler.
Anayasa Mahkemesi
üyeleri aslî görevleri dışında resmi veya özel hiçbir görev alamazlar.
2.
Üyelerin görev
süresi ve
üyeliğin
sona ermesi
MADDE 147-
Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl için
seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez.
Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye
ayrılırlar. Zorunlu
emeklilik yaşından
önce görev süresi dolan üyelerin başka
bir görevde çalışmaları
ve özlük işleri
kanunla düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi
üyeliği, bir üyenin hâkimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir
suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık
bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde
de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile
sona erer.
3.
Görev ve yetkileri
MADDE 148.
– Anayasa
Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından
uygunluğunu denetler
ve anayasa
şikayeti
başvurularını
karara bağlar.
Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından
inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş
hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas
bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava
açılamaz.
Kanunların şekil
bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp
yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama
çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı
hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca
veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından
istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten
sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def’i yoluyla
da ileri sürülemez.
Herkes, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
kapsamındaki anayasal hak ve özgürlüklerden birinin kamu gücü
tarafından ihlal edildiği iddiasıyla ve kanun yollarının tüketilmiş
olması şartıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.
Anayasa şikâyetinde kanun yolunda
gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.
Anayasa şikâyetine ilişkin usul
ve esaslar kanunla
düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi
Cumhurbaşkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi,
Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi
Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini,
Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini
görevleriyle ilgili
suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar.
Yüce Divanda,
savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcı
vekili yapar.
Yüce Divan kararlarına karşı
yeniden inceleme başvurusu
yapılabilir. Genel Kurulun bu başvuru üzerine verdiği kararlar
kesindir.
Anayasa Mahkemesi,
Anayasa ile verilen diğer görevleri de yerine getirir.
Çalışma ve
yargılama usulü
MADDE 149. –
Anayasa Mahkemesi,
üç daire ve Genel
Kurul halinde çalışır. Daireler, daire başkanının başkanlığında dört
üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının
başkanlığında en az ondört
üye ile
toplanır. Daireler ve Genel Kurul kararlarını salt çoğunlukla alır.
Anayasa şikâyetlerinin kabul edilebilirlik incelemesi için ön
komisyonlar oluşturulabilir.
Siyasî partilere ilişkin dava ve
başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla
yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır.
Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî
partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına
karar verilebilmesi için üye tamsayısının üçte iki oy çokluğu şarttır.
Şekil bozukluğuna
dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara
bağlanır.
Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, Genel
Kurul ve dairelerin yargılama usulleri kanunla; Mahkemenin çalışma
esasları, daire ve komisyonların oluşumu ve işbölümü kendi yapacağı
İçtüzükle düzenlenir.
Askerî Yargıtay
MADDE 156 –
Askerî Yargıtay, askerî mahkemelerden verilen karar ve hükümlerin son
inceleme merciidir. Ayrıca, asker kişilerin kanunla gösterilen belli
davalarına ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Askerî Yargıtay
üyeleri birinci sınıf askerî hâkimler arasından Askerî Yargıtay Genel
Kurulunun üye tam sayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla her boş yer
için göstereceği üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca seçilir.
Askerî Yargıtay
Başkanı, Başsavcısı, İkinci Başkanı ve daire başkanları Askerî
Yargıtay üyeleri arasından rütbe ve kıdem sırasına göre atanırlar.
Askerî Yargıtayın
kuruluşu,
işleyişi, mensuplarının disiplin ve özlük işleri, mahkemelerin
bağımsızlığı ve hâkimlik
teminatı
esaslarına
göre kanunla düzenlenir.
Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu
MADDE 159-
Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik
teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yirmibir asıl ve on
yedek
üyeden oluşur; üç daire halinde çalışır.
Kurulun Başkanı
Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir.
Kurulun, dört
asıl üyesi, nitelikleri kanunda belirtilen; yüksek öğretim
kurumlarının hukuk, dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile
avukatlar arasından Cumhurbaşkanınca, bir asıl ve bir yedek üyesi
Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından Anayasa Mahkemesince, üç asıl
ve iki yedek üyesi Yargıtay üyeleri arasından Yargıtay Genel
Kurulunca, bir asıl ve bir yedek üyesi Danıştay üyeleri
arasından
Danıştay Genel Kurulunca, yedi asıl ve dört yedek
üyesi birinci sınıf
olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî
yargı hâkim ve savcıları arasından adlî yargı hâkim ve savcılarınca,
üç asıl ve iki yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa
ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve
savcıları arasından idarî yargı hâkim ve savcılarınca, dört yıl için
seçilir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilir.
Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev
süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde yapılır. Cumhurbaşkanı
tarafından seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin
boşalması durumunda, boşalmayı takip eden altmış gün içinde, yeni
üyelerin seçimi yapılır. Diğer üyeliklerin boşalması halinde, asıl
üyenin yedeği tarafından kalan süre tamamlanır.
Yargıtay ve Danıştay genel
kurullarından seçilecek Kurul üyeliği için her üyenin, birinci sınıf
adlî ve idarî yargı hâkim ve savcıları arasından seçilecek Kurul
üyeliği için her hâkim ve savcının; oy kullanacağı seçimlerde, en
fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilir. Bu seçimler
her dönem için bir defada ve gizli oyla yapılır.
Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet
Bakanlığı Müsteşarı dışındaki asıl üyeleri, görevlerinin devamı
süresince kanunda belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar.
Kurulun yönetimi ve temsili Kurul
Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin çalışmalarına katılamaz.
Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını seçer. Başkan,
yetkilerinden bir kısmını başkanvekili olarak belirlediği daire
başkanına devredebilir.
Kurul, adlî ve idarî
yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme,
geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, meslekte
kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası
verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının,
bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi
konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla
verilen diğer görevleri yerine getirir.
Hâkim ve savcıların görevlerini;
kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere (hâkimler için idarî
nitelikteki
genelgelere) uygun olarak yapıp
yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri
sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve
görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde
haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi
ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanının oluru ile Kurul
müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında
soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı
eliyle de yaptırılabilir.
Kurulun meslekten
çıkarma
cezasına ilişkin olanlar dışındaki
kararlarına karşı
yargı mercilerine başvurulamaz.
Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur.
Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif
ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul
müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak
hâkim ve savcıları, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula
aittir.
Adalet Bakanlığının
merkez, bağlı
ve ilgili kuruluşlarında
geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve
savcılar ile adalet
müfettişlerini,
muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir.
Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin
oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve
karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve
işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü
ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.
Geçici 15 inci madde yürürlükten
kaldırılıyor.
GEÇİCİ
MADDE 18- Bu Kanunun 6 ncı
maddesiyle Anayasanın 69 uncu maddesinde yapılan değişiklikler,
Anayasa Mahkemesinde görülmekte olan davalarda da uygulanır.
GEÇİCİ
MADDE 19- Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği
tarihte Anayasa Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye sıfatını
kazanır.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği
tarihten itibaren otuz gün içinde, birer üye, Sayıştay
Genel Kurulunun ve baro başkanlarının
gösterecekleri üçer aday arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından seçilir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak seçimde,
her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci
oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt
çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü
oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş
olur.
Sayıştay Genel Kurulunda, Anayasa
Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, bir üye
ancak bir aday için oy kullanabilir; en fazla oy alan üç kişi aday
gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının avukatlar arasından
gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde de her bir baro başkanı
ancak bir aday için oy kullanabilir ve en fazla oy alan üç kişi aday
gösterilmiş sayılır.
Cumhurbaşkanı, yükseköğrenim görmüş
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasından iki üyeyi seçer.
Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday
gösteren kurumların halen mevcut üyeleri ile kendi kontenjanlarından
seçilmiş yedek üyeler, tamamlama seçiminde göz önünde bulundurulur.
Anayasa şikayetine ilişkin gerekli
düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren anayasa şikâyeti başvuruları kabul edilir.
Anayasa Mahkemesinde halen belli
görevlere seçilmiş olanların bu sıfatları seçilmiş oldukları sürenin
sonuna kadar devam eder. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte üye
olanlar yaş haddine kadar görevlerine devam ederler.
GEÇİCİ
MADDE 20- Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği
tarihten itibaren otuz gün içinde aşağıda
belirtilen esas ve usuller
dahilinde Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri seçilir.
a)
Cumhurbaşkanı,
hâkimlik mesleğine
alınmasına engel
bir hali olmayan; yüksek öğretim
kurumlarının hukuk, dallarında en az onbeş
yıldan
beri görev yapan öğretim
üyeleri, ile meslekte fiilen onbeş
yılını
doldurmuş
avukatlar arasından
dört üye seçer. Cumhurbaşkanı,
üst kademe yöneticileri arasından seçeceği
Kurul üyesini, bakanlık,
müsteşarlık, müsteşar yardımcılığı, valilik,
Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreterliği,
kamu kurum ve
kuruluşlarında
genel müdürlük veya teftiş
kurulu
başkanlığı
görevlerini yapanlar arasından seçer.
b)
Anayasa
Mahkemesi, bir asıl
ve bir yedek üyeyi
Anayasa Mahkemesi raportörleri
arasından seçer.
Mahkeme Başkanı
bu Kanunun yürürlüğe
girdiği
tarihten
itibaren yedi gün içinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu üye adaylık başvurularını
ilân eder.
İlan
tarihinden
itibaren yedi gün içinde adaylar başvurularını
yaparlar.
Başvuru
tarihinin sona erdiği
günden itibaren onbeş
gün
içinde Mahkeme, adaylar arasından bir asıl ve bir yedek
üyeyi seçer.
c)
Yargıtay
Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri arasından üç
asıl ve iki yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği
tarihten itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci Başkanı
adaylık başvurusunu
ilan eder.
İlan
tarihinden itibaren yedi
gün
içinde adaylar Birinci Başkanlığa
başvurur.
Başvuru
tarihinin sona erdiği
günden itibaren onbeş
gün
içinde
Yargıtay Genel Kurulu seçim yapar. Her Yargıtay üyesinin oy
kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve
yedek üye seçilmiş olur.
ç) Danıştay Genel Kurulu, Danıştay
üyeleri arasından bir asıl ve bir yedek üye seçer. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Danıştay Başkanı
adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün
içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği
günden itibaren onbeş gün içinde Danıştay Genel Kurulu seçim yapar.
Her Danıştay üyesinin sadece bir aday için oy kullanabileceği seçimde,
en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur.
d) Yedi asıl ve dört yedek üye birinci sınıf olup,
birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş olan adli
yargı hâkim ve savcıları arasından, adli yargı hâkim ve savcıları
tarafından Yüksek Seçim Kurulunun gözetim ve
denetiminde seçilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren beş gün
içinde Yüksek Seçim Kurulu adaylık başvurularını ilân eder. İlân
tarihinden itibaren üç gün içinde adaylar Yüksek Seçim Kuruluna
başvurur. Başvuru
tarihinin sona erdiği
günden itibaren iki gün içinde Yüksek
Seçim Kurulu
adayların başvurularını inceler ve aday
listesini
belirleyerek ilân
eder. Takip eden iki gün içinde bu
listeye karşı itiraz
edilebilir. İtiraz süresinin sona erdiği günden itibaren iki gün
içinde İtirazlar incelenir, sonuçlandırılır ve kesin aday listesi ilân
edilir. Yüksek Seçim Kurulunun kesin aday listesini ilân ettiği
tarihten sonraki ikinci Pazar günü her ilde, il seçim kurulunun
gözetim
ve denetimi altında yapılacak seçimlerde, o ilde ve
ilçelerinde görev
yapan hâkim ve savcılar oy kullanır. İl seçim kurulları o ilde oy
kullanacak hâkim ve savcıların
sayısına
göre sandık kurulları oluşturur. Sandık
kurullarının işlem, tedbir ve kararlarına
karşı yapılan
şikâyet ve itirazlar il seçim kurulunca karara
bağlanır. Adaylar propaganda yapamazlar; sadece, Yüksek Seçim Kurulu
tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde özgeçmişlerini
bu iş için tahsis edilmiş bir internet sitesinde
yayımlayabilirler. Seçimlerde en çok oy alan adaylar sırasıyla asıl
ve yedek üye seçilmiş olur. Kullanılacak oy pusulalarıyla ilgili diğer
hususlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenir. Yüksek Seçim
Kurulu, oy pusulalarını kendisi bastırabileceği gibi gerektiğinde
uygun göreceği il seçim kurulları vasıtasıyla bastırmaya da
yetkilidir. Yapılacak seçimlerde, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun bu
bende aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
e) Üç asıl ve
iki yedek
üye birinci sınıf
olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idari
yargı hâkim ve savcıları arasından, idari yargı hâkim ve
savcıları
tarafından Yüksek Seçim Kurulunun
gözetim ve
denetiminde seçilir. Bölge idare
mahkemelerinin bulunduğu illerde, il seçim kurulunun gözetim ve
denetimi altında yapılacak bu seçimlerde, o bölge
idare mahkemesinde ve yargı çevresi içerisinde kalan yerlerde görev
yapan idari yargı hâkim ve savcıları oy kullanır. Bu seçimler hakkında
da (d) bendi hükümleri uygulanır.
Birinci fıkranın (a), (b), (d) ve (e) bentleri uyarınca
seçilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun asıl üyeleri bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki otuzuncu günü takip eden iş
günü görevlerine başlarlar. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte,
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtaydan
gelen asıl ve
yedek üyelerinin görevleri, seçilmiş
oldukları
sürenin sonuna kadar devam eder. Bu üyelerden görev süresini
tamamlayanların yerine birinci fıkranın (c) bendi uyarınca seçilenler
sırayla göreve başlarlar.
Bu madde uyarınca seçilen üyelerin göreve başlamasını
müteakip yapılacak ilk Kurul toplantısında, Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulunun Danıştaydan
gelen asıl ve
yedek üyelerinden ad çekme suretiyle belirlenen bir asıl ve bir yedek
üyesinin görevi sona erer. Kalan asıl ve yedek üye ise seçilmiş
oldukları
sürenin sonuna kadar görevlerine devam eder. Bu üyelerden görev
süresini tamamlayanların yerine
birinci fıkranın
(ç) bendi uyarınca seçilenler göreve başlarlar.
Birinci fıkranın (c) ve (ç) bentleri uyarınca seçilen
üyelerden, üçüncü ve dördüncü fıkra uyarınca göreve başlayanların
görev süresi, birinci fıkranın (a), (b), (d) ve (e) bentleri uyarınca
seçilen diğer
Kurul üyelerinin görev süresinin bittiği
tarihte sona erer.
İlgili
kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar, Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kuruluna seçilen asıl üyeler, Yargıtay daire başkanı
için ilgili mevzuatında öngörülen tüm malî ve sosyal haklar ile
emeklilik hakkından aynen yararlanırlar. Ayrıca, Kurulun Başkanı
dışındaki
asıl üyelerine, 30000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan
katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat
ödenir.
İlgili
kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu,
a) Anayasa hükümlerine aykırı olmamak
kaydıyla, yürürlükteki kanun hükümlerine göre Kurul
şeklinde
çalışır.
b)
İkinci
fıkra uyarınca asıl üyelerinin göreve başladığı
tarihten itibaren bir hafta içinde Adalet
Bakanının
başkanlığında
toplanır ve bir geçici Başkanvekili
seçer.
c)
En az onbeş
üye ile toplanır ve üye tam sayısının salt
çoğunluğu
ile karar verir.
ç) Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı
tarafından yürütülür.
Bu madde hükümleri, ilgili kanunlarda
gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır.
MADDE - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır.
|