|
|
|
|
|
Ömer Lütfi Kanburoğlu, Yazmak çözüm değil / Writing is not the solution
Yazmak çözüm değil…
Yıllardır yazıyorum. Okuyan var mı? Sonuca bakarsak yok! Hakikaten yok… Ben Ankara’da ikamet ediyorum. Ankara’dan otomobilinize binip 30 kilometre dışarı doğru gidin gazete alacak yer bulamazsınız. Peki, kitap. Kitap mı o da ne?
Sokağa çıktınız mı herkes demokrasiden bahsediyor, hamalı da, bankacısı da, şoförü de… Peki, ülkede demokrasi var mı?
Var tabi olmaz olur mu? Önünüze üç-beş senede bir sandık koyuyorlar ya işte size demokrasi…
Sığırın da önüne belli saatlerde yem sandığı koyuyorlar, o da yiyor.
Türkiye’deki demokrasinin tarifi tıpkı birilerinin Ankara’nın “Avrupa Başkenti” olduğunu iddia etmesine benziyor.
Avrupa Başkenti...
Acaba bizim bilmediğimiz başka bir Avrupa mı var?
İşte Türkiye’deki demokrasi de böyle. Yalan, dolan, sahtekârlık ve yine yalan… Namus ve haysiyet sahibi olduğunu iddia eden insanlar başkalarının gözünün içine bakarak nasıl yalan söylüyor anlamıyorum?
Hadi, onlar bu işten çıkarları olduğu için yalan söylüyorlar. Hiç araştırmadan, doğru nedir diye soruşturmadan onlara inanan geri zekâlılara ne demeli? Gerçekler apaçık ortadayken bunları okumak yerine kendisine söylenilen yalanlara körü körüne inanan ve araştırmak zahmetine bile katlanmadan kraldan fazla kralcı kesilen şahsiyet fukaralarına ne demeli?
Türkiye artık anlaşarak, konuşarak meselelere çözüm bulma dönemini geride bırakmıştır. Bunu sadece terör problemi ile ilgili söylemiyorum sakın yanlış anlaşılmasın, her konuda açmaza bulaştık. Basit bir hukuki meselede bile doğru ve yanlış tartışılır hale geldi.
Yönetici konumundaki insanlar “ileri demokrasi”den bahsederken, halkın “Acaba sonu ne olacak, Türkiye karışır mı, ne yapsak, hazırlıklı olmakta fayda var?” gibi çok vahim telaşını görmesi gerekenler ne yazık ki görmüyorlar.
Türkiye bugün geldiği noktada kavga etmesi kaçınılmazdır. Kavga etnik unsurlar arasında başlayabilir ama bu işten zarar görenler insanların gözünün içine baka baka yalan söyleyenler olacaktır…
omer@kanburoglu.com < 24 Haziran 2011
Writing is not the solution ...
I am writing for many years. Do you have a reading? Do not look at the result! No really ... I would like to live in Ankara. 30 kilometers from Ankara to get in your car you will not find out the place will go to the newspaper. So, book. Is the book What is that?
Do you have exited the street, everybody talks about democracy, on-carrier, a banker, his driver in the ... So, Is there democracy in the country?
There are not subject to, will you? Three-five years putting a crate in front of you or your democracy at work ...
Put the crate in front of cattle feed at certain times, and he is eating.
Ankara's just somebody's description of democracy in Turkey, "European Capital" looks like he claims to be.
European Capital of ...
I wonder whether we do not have another Europe?
Here in Turkey, such as democracy. Lie, expired, fraud and lying again ... Honor and dignity to people who claimed to have looked into the eyes of others do not understand how telling a lie?
Come on, they lie to the interests of this work. No trial, so the investigation is correct what about the fools who believe them? Rumored to be self-evident facts, but to read them to him instead of blindly believing the lies and even bothered to investigate what people say it's folded, cut royalist than the king?
Turkey is now in agreement, by talking to find a solution to the issues left behind the period. Do not get me wrong I'm not saying Do not you just think about the problem of terror, entered a dead-end for each subject. Even a simple matter of legal right and wrong has become questionable.
Of administrative people "advanced democracy," referring to the people "I wonder what will be the end, Turkey is confused, what we did, there are benefits become prepared?" What to see, unfortunately, not seen as very serious, just phoned.
Today Turkey is at the point where a fight is inevitable. Fighting between ethnic elements who suffer from this work can begin, but staring straight into the eyes of people who will tell a lie ...
omer@kanburoglu.com < June 24, 2011
|
|