|
|
|
|
|
Ömer Lütfi Kanburoğlu, Batan gemide keman çalmak / VIOLIN PLAYING IN SINKING SHIP
BATAN GEMİDE KEMAN ÇALMAK
Türkiye’de on gün önce basit bir protesto gösterisi başladı; hükümetin İstanbul Taksim meydanındaki gezi parkıyla ilgili tasarrufları çevre duyarlılığına sahip bazı İstanbulluların protesto gösterileri ile karşılaştı. Az sayıdaki insanın katılımıyla hükümete karşı gösterilen tepki, AKP hükümetinin Türkiye’de yıllardır sürdürdüğü “ben yaptım oldu” şeklindeki yönetim modeli ile hiç ciddiye alınmayıp, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından da her zamanki üslubuyla küçümsenince olanlar oldu… Polis gezi parkında çimlere oturup kitap okuyan, akşam çadır kurup geceleyerek buradaki ağaçları koruma altına alan insanlara önce gaz bombaları ile müdahale etti ve sonra çadırları toplayıp yaktı. Polisin bu tavrı yıllardır Başbakan Erdoğan tarafından aşağılanan, kişisel tercihlerine hakaret edilen ve fikirleri hiç önemsenmeyerek, sürekli ne yiyip içeceklerinden tutun da nasıl yürüyeceklerine kadar her konuda halka akıl öğreten Başbakan Erdoğan’dan bezmiş Türk halkı için artık bardağı taşıran son damla oldu. İnsanlar ufak da olsa teker teker sokağa indiler, hepsinin elinde Türk bayrağı vardı ve tek hedefleri Erdoğan’dı. Ne içeceklerini, nasıl içeceklerini, nerede içeceklerini, ne yiyeceklerini, kızlarına nasıl davranmaları gerektiğini, gerdek gecesi ne yapacaklarını, kaç çocuk doğurmaları gerektiğini ve ahlak kurallarını her Allah’ın günü Başbakandan dinleyerek yaşam şekillerine kanun yolu ile müdahale etmek isteyen hükümetin uygulamalarına karşı Türk insanı en sonunda çok büyük tepki gösterdi. Türkiye’nin ne hale geldiğinin en basit göstergesi Türk medyasının içinde bulunduğu durumdan da açıkça ortaya çıktı; gezi parkı olayları bütün Türkiye’ye yayıldığı ve her yerde on binlerce gösterici polisle çatıştığı halde, Türk medyası tam dört gün boyunca bu konudan hiçbir şekilde ve tek kelime bile bahsetmedi. Bunun sebebi hükümetin basına yıllardır uyguladığı sansürden başka bir şey değildi. Türkiye gibi demokrasiden nasibini hiç almadığı halde attı mı mangalda kül bırakmayan bir ülkede, dört gün boyunca yüz binlerce insanın polisle çatıştığına dair basın mensupları hükümetin korkusundan tek bir kelime yazamıyorsa o ülkede artık yolun sonuna gelinmiş demektir.
Nitekim geldi… Aradan geçen dört günden sonra olaylar bitmediği ve giderek büyüyerek tüm Türkiye’ye yayıldığı, ayrıca protestocuların medyanın elinde bulunan diğer şirketleri de boykot etme kararı almaları üzerine yayın kuruluşları olayları göstermeye başladılar. Yandaş medya da mecburen bu kervana katıldı ama bir şartla dezenformasyon yaparak…
Çarpıtma haberler Ellerinde facebook ve twitter gibi sosyal medya araçlarından başka bir şey olmadığı için protestocular buralardan dünyaya seslerini duyurdular. Hatta bu yüzden CNN International bile bir süre Türk medyası ile dalga geçti. Bu tip halk hareketlerinde ajan provakatörlerin olması, haberlerin çarpıtılması, yalan haberlerin yapılması çok doğaldır, zaten işler böyle yürür ama kelli felli gazetecilerin ve medya kuruluşlarının bu tip dezenformasyona alet olması düşünülemez. Göstericiler elbette kendilerini ifade edebilecek bir platform arayacaklardır, bundan daha normal bir şey olamaz ama devletin televizyonunun “göstericiler camide içki içti, PKK’lılarla beraber Türk bayrağı yaktılar” şeklinde dezenformasyon yapması akıl alır bir şey değildir. Ayrıca eğer sosyal medyada provokasyon yapılmasını istemiyorsan halkın haber alma kanalları üzerindeki baskı politikanı da kaldırman gerekir. Eğer Türkiye’de özgür medya olsaydı insanlar sosyal medyadan aklına geleni yazma ihtiyacı duymazdı. Bütün bunlar Türkiye’de baskının ne boyutlara ulaştığının en somut göstergesidir.
Gösterilerin ortak paydası Türk Bayrağı Olaylar başladığından bu yana göstericilerin ellerinde taşıdığı tek şey Türk bayrağı… Elbette sokaklarda herkesimden insan var; çünkü bu bir halk hareketi, hiçbir siyasi tavrı ve kimliği yok ama Türk bayrağı hepsinin ortak paydası.
Polis özellikle olayları büyütüyor Başından itibaren olaylar karşısında takındığı tavır göz önüne alınırsa, polisin sanki halkı isyana teşvik etmek ister gibi bir havası var. Olaylarla hiç alakası olmadığı çok açık olan insanlara durduk yere gaz bombası atıyor. Durakta otobüs bekleyen kadın-erkek vatandaşlara, restoranda yemek yiyen insanlara, alışveriş merkezinin içine, evinde oturan insanların açık penceresinden içeriye (bunların hepsi görüntülü olarak tespit edilmiş durumda) rastgele gaz bombaları atıldı. Son on gündür Türkiye’de kullanılan gaz bombası sayısı herhalde bir milyona yaklaşmıştır.
Polis bunu niye yapıyor? Polis niye can damarına basarak halkı hükümete karşı özellikle kışkırtmaya çalışıyor? Bunun birçok açıklaması olabilir ama eğer hükümet gerçekten polise söz geçiremiyorsa mantıklı tek bir açıklaması vardır; iç hesaplaşma… Polis teşkilatına en çok kimin sözü geçiyor diye kendinize sorarsanız bunun cevabını da bulursunuz.
Gemi batarken keman çalmak Şu anda gemi buzdağına tosladı ve gövdesinde büyük bir yarık açıldı; büyük bir ihtimalle batacak. İçindekilerin bir kısmı kurtulacak ve yeni bir gemiyle yollarına devam edecekler. Hal böyleyken “biz bu işlere karışmayacağız, bu işlerin içinde yokuz” demek ne fayda sağlayacaktır? Gemi batarken güvertesinde keman çalarak ölümü beklemek onurlu bir davranış olmakla beraber kaçınılmaz sonucu değiştirmeyecek bir tercihtir. Karışmama, bulaşmama gibi tercih kullananların büyük bir kısmı bunun bir oyun olduğunu iddia ediyorlar; doğrudur, bu uluslararası bir kumpastır. Tayyip Erdoğan “kendisini hiç ilgilendirmeyen işlere” burnunu soktuğu gün bu kumpas kurulmaya başlandı; ama o “her şeyi bildiği” için “şeyh uçmaz, müritleri uçurur” sözünü hatırlamadı bile; sürekli uçtu, uçtu, uçtu… Hala da uçuyor; ama farkında değil, artık altında uçan halı yok! Yer ile arasındaki mesafe kadar kaldı uçuşun sonlanmasına…
Diyelim ki bu bir oyun Mesela, masada poker oynanıyor; siz hiç poker masasında değil de barda oturan bir insanın o masada poker kazandığını gördünüz mü? Olmaz değil mi? Oynamadığın bir oyunu nasıl kazanırsın? Veya yüzme yarışlarında tribünde oturarak birinci olan bir seyirci gördünüz mü? Bu bir oyun. Bu oyun Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek; AKP yıllardır o kadar çok kin biriktirdi ki oyun henüz yeni başlıyor, sonuçları muhtemelen tahmin dahi edemeyeceğiniz kadar kötü olacak. Neticede bu ülke kaybediyor ama kaybetmeye yeni başlamadı tam 5 yıldır sürüyor bu; sadece ülkeyi yöneten kumarbaz cebinde artık beş kuruşu kalmadığını bile fark etmeyecek kadar oyuna kaptırmış kendini…
omerkanburoglu@yahoo.co.uk 6 Haziran 2013
VIOLIN PLAYING IN SINKING SHIP
Turkey began ten days ago, a simple protest the government's savings, environmental awareness on Istanbul's Taksim Square park with a trip to some of Istanbul met with protests. Against the government with the participation of a small number of people to react to the AKP government in Turkey for years continued, "I had done that" management model, not taken seriously at all, the usual style of Prime Minister Tayyip Erdogan was taken seriously, and those who ... Police sit and read a book on the grass park trip, the evening before the people who camp here in the safeguarding of trees intervened with tear gas and then picking up tents lit. This attitude of the police over the years by the Prime Minister humiliated, insulted personal preferences and ideas are not respected at all, we are constantly drinks from what you eat and how to hold the march on the reasoning that teaches all subjects to the public weary of Prime Minister Erdogan was the last straw for the Turkish people now. People came down the street one by one, albeit small, they all had the Turkish flag, and the only targets Erdogan. What beverages, drinks how, where drinks, what food, how girls should behave, what to do with wedding night, how many children they should do every single day, and the rules of ethics by listening to the Prime Minister asking to intervene in the government's way of life through the practice of law against the Turkish people's At the end of reacted a lot. The simplest indicator of what Turkey had become clear that the situation in the Turkish media output; Other park highlights, and everywhere spread all over Turkey while tens of thousands of demonstrators clashed with police, the Turkish media for the full four days and not a word about it in any way Even if he did not. The reason for this was nothing more than the government's media censorship practiced for many years. Have never had its share of democracy such as Turkey, although not in a country barbecue ash-free for four days, hundreds of thousands of police and members of the press çatıştığına can not write a single word of the government's fear that the country is now reached the end of the road.
Came a matter of fact ... After four days have passed since the events grew increasingly depleted and spread all over Turkey, as well as other companies in the hands of the protesters decided to boycott media broadcasting companies to take on the events began to show. Partisan media disinformation by the necessarily joined in, but on one condition ...
Distort the news Tools in the hands of social media such as facebook and twitter to be nothing more than the sounds of the protesters announced the world from here. Even with the Turkish media for quite a while so I made fun of CNN International. Movements of people have this type of agent provocateurs, falsification of reports, lying to the news is very natural, but it's how it works already amply dimensioned such disinformation tool is unthinkable that journalists and media organizations. Demonstrators seek a platform to express themselves, of course, it can not be anything but a more normal state television "drank the mosque demonstrators, members of the PKK with the Turkish flag burned," he takes the mind to do something that is not disinformation. Also if you do not want to be made in social media provocation politikanı also need to remove the pressure on the public channels of information. If you think of social media people were free media in Turkey, He would not need to write everything. What is the most tangible sign of oppression in Turkey, all of which have reached heights.
The common denominator of the protests, the Turkish flag The only thing that events since the beginning of the Turkish flag carried by demonstrators on their hands ... Of course, there are people on the streets every political persuasion, because this is a people's movement, but I do not have any political attitude and identity of the Turkish flag, the common denominator of all of them.
Police magnifying particular events Given's attitude in the face of events from the beginning of the police, if they have an aura, as if to encourage the people to revolt. People who have nothing to do with the events is not very clear where we stopped throwing gas bombs. Citizens of men and women at the bus stop waiting for the bus, the people eat at the restaurant, shopping center, into the open to people sitting at home through a window (not all of them were found to be imaged) gas bombs were thrown at random. I guess the last ten days, the number of gas bombs used in Turkey closer to one million.
Why do the police do? Why can not the police vessel pressing against the government, especially trying to provoke people? Explanation of this may be many, but only one explanation makes sense if the government is not able to order the police are really the internal reckoning ... If you ask yourself, who is going through the most mentioned the police force and you will find the answer to that.
Ship at dusk to play the violin And the body of the ship rammed into a huge iceberg currently opened a slit, is probably going down. And new ways to get rid of some of the contents of a ship will continue. And yet "we become involved in this work, these jobs do not exist in the" what it means to provide for? Sunset on the deck of the ship to wait for the death of fiddling with the inevitable result of the change, but a choice of honorable behavior. Non-interference, the vast majority choose to get involved as the claim that it is a game, is true, it is an international game. Recep Tayyip Erdogan, "works that pertain to his" nose planted days it started to appear in the trap, but he "knows everything" for the "sheikh can not fly, he flew his disciples," he did not even recognize continuous flew, flew, flew ... It is also still flying, but are not aware of, no longer flying under the carpet! The distance between the ground and stayed until the termination of the flight ...
Let's say it's a game For example, poker is played on the table, the first ever of a man sitting at the bar, not at the poker table poker table won Have you seen it? Would not it? How do you win a game not playing? Or have you seen an audience with swimming races, the first sitting in the bleachers? This is a game. This game will shape the future of Turkey, the AKP has for many years that the game has just begun so much hatred, the consequences will be worse than you can possibly even imagine. As a result, the country is losing it, but it takes 5 years to lose a complete new start, only the gambler who ruled the country for five cents in his pocket so the game will not even notice that the loan itself caught ...
omerkanburoglu@yahoo.co.uk June 06, 2013
|
|