|
|
|
|
|
Ömer Lütfi Kanburoğlu, Hukuk dersleri, fetö terör örgütü soruşturması
HUKUK DERSLERİ
Şimdi Hukuk Fakültesi öğrencilerine katkısı olması amacı ile absürt bir ceza davası örneği vereceğiz; mezun olduklarında her an karşılaşabilecekleri bir dava örneği olabilir, tartışmakta fayda var.
Organize bir suç örgütü düşünün; bunlar uzun zamandır suç işlemek için ortam hazırlayıp, plan yapıyorlar. Kendilerine yararı dokunacak kadro ve insanlarla ilişki kurarak onları da çetelerine dahil edip giderek büyüyorlar. Hatta soyup soğana çevirecekleri insanların zaaflarından faydalanıp, onların güvenini kazanarak çalıştıkları dükkânın anahtarını kendilerine teslim etmesini sağlıyorlar.
Bu çete, dükkân sahibinin güvenini kazanarak zamanla palazlanıp, büyüyor. Dükkân sahibi artık işe bile gelmiyor, her işi bunlar yönetiyor. Dükkânı büyütüyor, binanın dışını boyatıyor, işe yeni kasiyerler alıyor, önüne büyük bir otopark yaptırıyorlar.
Sonunda büyük gün gelip çatıyor; çete ya bunlar, rahat kıçlarına batıyor ve kendilerine emanet edilen dükkânı soymak için bir plan yapıyorlar. Bir gece yaptıkları planı uygulamaya sokarak harekete geçiyorlar. Çalıştıkları dükkânı soymak için bir taksiye biniyor ve taksiciye adresi veriyorlar. Taksici verdikleri adresi bilmiyor, bilmediği için yolda yürüyen bir adama tarif etmesi için adresi soruyor, adam tarif ediyor. Taksi dükkânın önüne gelince ücretini ödemek için 100 lira veriyorlar ama taksici bozuk parası olmadığından “bir dakika bekleyin şu büfede bozdurup paranızın üstünü vereyim” diyor. Parayı büfede bozdurup soygunculara üstünü verip sonra da gidiyor. Hırsızlar taksici gider gitmez olayın kendileri ile alakası olmadığı intibaını uyandırmak için dükkânın camını kırarak içeri giriyor ve soyguna başlıyorlar…
O sırada yoldan geçen vatandaşlar içeride bir soygun olduğunu anlıyor ve derhal duruma müdahale ediyorlar. Soyguncular ateş açıp soyguna müdahale eden vatandaşların bir kısmını öldürüp bir kısmını da yaralıyor. Çıkan arbede öyle büyük ki polis olay yerine geliyor ve soyguna müdahale ederek herkesi toplayıp götürüyor.
Polis yakaladıklarının hepsini mahkemeye çıkarıyor. Mahkeme ilk önce dükkânın bulunduğu binayı restore eden inşaat ustasını hapse atıyor. Sonra binanın dışını boyayan ustayı, ondan sonra soyguncuların işe aldığı kasiyer ve otopark görevlisini. Hepsi hapsi boyluyor.
Sonra sıra soyguncuları dükkâna götüren taksiciye geliyor, hoooop o da hapse… Ondan sonra taksicinin adres sorduğu adam ve para bozdurduğu büfeci; Sonra dükkânın camını kırarak içeri girdikleri için mahallenin camcısı! Camcı aptal aptal etrafına bakıyor, niye içerde olduğuna bir anlam veremiyor ama olsun devletim yaptıysa bir bildiği vardır, “Allah devlete zeval vermesin” deyip bir köşeye kıvrılıyor. En sonunda da soygun sırasında yoldan geçen vatandaşlar ve otobüs durağında bekleyenler soluğu hapiste alıyor, “ya biz oradan geçiyorduk” vs. demeleri para etmiyor, gidip camcının yanına kaynak yapıyorlar.
Bütün olanlardan sonra dükkân sahibi “Allah beni affetsin, beni kandırdılar” diyerek açıklama yapıyor. Dükkân sahibinin “beni kandırdılar” dediğini duyan bütün soyguncular hep bir ağızdan “İnşaat kalfası, boyacı, otoparkçı, kasiyer, taksici, yoldan geçenler, büfeci ve camcı bizi de kandırdı” diye açıklamalar yapıyorlar.
Dükkân sahibi inanıyor mu, inanmıyor mu veya inanıyor gibi mi gözüküyor anlaşılmıyor. Ama inşaat kalfası, boyacı, otoparkçı, kasiyer, taksici, yoldan geçenler, büfeci ve camcı hapishanedeki koğuşlarında çay demlerken hırsızlar aynı dükkânda hâlâ çalışmaya devam ediyorlar…
Hadi öğrenci arkadaşlar, düşünün bakalım. Şimdi böyle bir örnekte ne yapmak lazım? Tası tarağı toplayıp Kanada’ya yerleşmek? Olabilir ama çözüm değil, başka?
Dağ başından bir arsa alıp hıyar yetiştirmek? Olabilir ama Türkiye de hıyar para etmez hepsi elinizde kalır; çünkü bir metrekareye elli tane hıyar düşüyor bu ülkede, başka?
Yeniden üniversite sınavına girerek başka bir bölüm seçmek? Bu da olabilir ama hangi bölümü seçeceksin? Hiç birinin iş garantisi yok, para kazandıran tek meslek “hırsızlık” onun da fakültesi henüz kurulmadı…
omerkanburoglu@yahoo.co.uk 27 Ekim 2016
|
|