Ömer Lütfi Kanburoğlu,  Adamı kanun yapsın, hak ve hukukun savunucusu olsun, adalet dağıtsın diye kendinize vekil yaparak meclise gönderiyorsunuz, o gidip sizin ananıza, bacınıza tecavüz edip öldüreni affedip sokağa salıyor.

 

İpleri Germenin

Zamanı Geldi mi?

 

Geçtiğimiz gün Bursa’da Yıldırım ilçesinde oturan 4 aylık hamile bir kadın çantasını çalmak isteyen iki kişi tarafından üç yaşındaki küçük kızının gözleri önünde bıçaklandı.

Saldırganlar Nevin hanımın önce ağzını kapattı, sonra bıçaklamaya başladılar. Genç kadın hamile olduğunu söyleyip “acıyın bana” diye yalvardı; ama gözü dönmüş gaspçılar Nevin hanıma acımadı.

Önce omzundan, hamile olduğunu söyleyip yalvarınca karnından olmak üzere toplam 18 yerinden bıçakladılar.

Nevin hanım ölü taklidi yaparak kurtuldu. Nevin hanımın 3 yaşındaki küçük kızı ise saldırganlar tarafından dövüldü.

Talihsiz anne karnındaki dört aylık bebeğin akıbetini henüz bilmiyoruz; ama kendisi yoğun bakımda. Kendisine büyük geçmiş olsun diyor, saldırganları Allah’a havale ETMİYORUZ.

 

Bu hesabı bütün Nevin hanımlar adına toplum olarak, halk olarak biz ve geç kalmadan soracağız ...

 

Allah Nevin hanıma ve ailesine sabır, yetkililere akıl versin. Hatırlatırız ki, iş işten geçtikten sonra gelen akıl pek işe yaramıyor.

 

Saldırıyı yapanlar Özkan Dündar (19) ve Ayhan Kurtuluş (20) polisin gayretleri ile hemen yakalandı. İkisi de madde bağımlısı ve sabıkalı.

Şimdi bu şerefsizler hapisteler, birkaç güne kadar hakim karşısına çıkacaklar. Yasaların kendilerine tanıdıkları haklar sayesinde de bilemediniz birkaç ay sonra tekrar aramıza dönecekler.

Nereden biliyorsun derseniz Serpil Fidan örneği daha yepyeni bir örnek olarak önümüzde duruyor. Anaokulu öğretmeni Serpil Fidan işinden yeni çıkmış yanında annesi ile evine gidiyordu. Şerefsiz, tinerci ne olduğu belli olmayan dört kişi yollarını kesti. Ellinde bıçaklarla Ana-kızı zorla tenha bir yere sürüklediler. Kimse görmedi veya anlamadı ne olduğunu. Bu dört şerefsiz önce annesini bıçaklayıp attılar bir kenara. Sonra Serpil öğretmene tam dört defa tecavüz ettiler, bıçaklayıp karnını deştiler ve en sonunda boğazını kesip öldürdüler. Bir süre sonra yakalandılar, hakim karşısına çıktılar. O tarihte idam cezası vardı. Savcı idam istedi, 75 yıl hapse çevrildi o da 36 yıla düşürüldü sonra gelen aflarla ne oldu biliyor musunuz? 7 yıl yatıp çıktı bu şerefsiz itler. Anacığı hâlâ Serpil öğretmenin mezarı başında ağlıyor.

 

Adamı kanun yapsın, hak ve hukukun savunucusu olsun, adalet dağıtsın diye kendinize vekil yaparak meclise gönderiyorsunuz, o gidip sizin ananıza, bacınıza tecavüz edip öldüreni affedip sokağa salıyor. Bunu yaparken de size sorma zahmetine bile katlanmıyor.

 

Buradan, bu tablonun sorumlularına bir uyarı yapmak istiyorum. Ülkede namuslu ve haysiyetli insanların hakkını koruyacak bir sistemi kurup işletemiyorsanız bu millet, önünde sonunda sizden hesap sorar. Bu tip hesaplar da sandıkta değil, meydanlarda sorulur!

 

Tarihin tozlu sayfaları, yeteneksizlikleri veya ihanetleri yüzünden halkı tarafından don bezi gibi ipe asılmış binlerce yöneticinin fotoğrafları ile doludur.

 

Lütfen "ben ne yapabilirim ki" diye düşünmeyin. Yetkili, yetkisiz herkesin bu tabloda dahli vardır. Eğer kendinizi namuslu, haysiyetli ve dürüst olarak tanımlayabiliyorsanız, sizin gibi olan insanların arasında çok geçmeden yerinizi almalısınız. Yoksa ok yaydan çıktıktan sonra oluşan karmaşada kendinizi çamaşır ipindeki don olarak bulmanız işten bile değildir.

 

Sizi bilmiyorum; ama ben,

Önümüzdeki seçimlerde

Katilleri asacağım,

Hırsızların kolunu keseceğim,

Çalışmayanı işten atacağım,

Yetimin hakkını yiyenin çanına ot tıkayacağım

diyen partiye oy vereceğim.

Tabii böyle bir parti varsa!

Kalın sağlıcakla…

 

omerkanburoglu@yahoo.co.uk  19 Ocak  2006