Ömer Lütfi Kanburoğlu, Spor yapmak ile seyretmek arasındaki fark, futbol maçı seyredince spor yapmış olur musunuz?

 

 

Futbol maçı seyretmek

spor mudur?

 

 

Bana “akşam maçı seyrettin mi?” diye sorduklarında genellikle “ben futbol ile ilgilenmem ve hiçbir futbol maçını seyretmem” şeklinde cevap veririm. Cevabımı duyan karşı tarafın bana sorduğu ikinci soru hemen şu olur: “Sporla ilgilenmiyor musun, sporu sevmez misin?”.

Haydaaa, al işte; buyur buradan yak!

 

Soruyu soranlar, benim yıllarca profesyonel bir kulüpte kürek çektiğimi, dağcı olduğumu, sabahları koştuğumu, fitness yaptığımı v.s. bilmiyorlar; bilseler de onları ilgilendirmiyor. Onlar için spor, bir topun peşinde koşan insanları seyretmekten ibaret.

 

Anlayamadığım, insanların stadyumda bir topun peşinden koşturmasını seyretmenin neresi spor? Acaba seyrederken gözlerini televizyondaki topa sabitleyip fıldır fıldır döndüren insanlar, göz sporu mu yapmış oluyor? Uluslararası olimpiyat komitesinin, bu spor dalını da olimpiyatlara eklemelerini rica ediyorum. Adı da mesela, “yan gelip yatarak top seyretme” olabilir. En az bir futbol sezonu bu spor dalı ile uğraşırsanız, göz kaslarınızda elle hissedilir ölçüde bir gelişme olacağını iddia ediyorum.

 

Yan gelip yatarak top seyretme sporunun müdavimlerinin birçoğunun ortak özelliklerinden biri de, genelde maç biter bitmez içlerindeki canavarın ortaya çıkması.

 

İşin diğer bir yönüne bakarsak, kamuoyunun bu kadar önem verdiği ve ilgi gösterdiği  futbolcular acaba gerçekten bu ilgiyi hak ediyorlar mı? Bu insanların ayda dört kere topa değiveriyorlar diye kulüplerden trilyonlar aldıklarını düşünürseniz kamuoyunun ilgisini hak etmedikleri açık; ama hak getire...

 

Ülke olarak, spor kavramını futbol seyretme eylemine indirgersek, futbolcu da elbette sahada bir iki koşup, topa da vurdu mu trilyonları hak ettiğini düşünür.  Yani sen 120 santim çapındaki poponla televizyon karşısına geçip, bilmem kimin yaptığı futbol maçını seyredince sporla ilgilendiğini ve çok sevdiğini düşünecek kadar safsan, futbolcu da “bak benim ayağım bu ay topa değdi” diye senden bir trilyon isteyecek kadar uyanık olur.

 

Hadi canım, hadi!

Gidin de biraz terleyin; unutmayın sağlam kafa sağlam vücutta bulunur…

 omerkanburoglu@yahoo.co.uk  11 Şubat 2005