Ömer Lütfi Kanburoğlu,  Yapmanız gereken devlete karşı ayaklanmak değil, başınızdaki şıhlardan, şeyhlerden, ağalardan kurtulmak. Bu insanlar sizin okumanızı, aydınlanmanızı istemiyor; aksi takdirde kendi hükümranlıkları bitecek.

 

Kürtlere açık mektup

 

 

Bu ülkenin vatandaşı Kürt kardeşlerim,

 

İçinde bulunduğumuz şu günlerde bir yol ayrımındayız. Uzun süredir, neredeyse insan ömrünün yarısı kadar diyebileceğimiz süredir birileri sizler adına bir mücadele sürdürdüğünü iddia edip bu ülkede barış içerisinde yaşayan insanlar arasına nifak sokmaya çalışıyor.

 

Bu insanlara “ne istiyorsunuz, niye silahla önünüze gelene ateş açıp insanları öldürüyor, her yeri bombalıyor, devletin okulunu basıp öğretmenini öldürüyor, iş makinelerini yakıyorsunuz” diye sorduğunuz zaman ayrı bir devlet oluşturmaya kadar giden taleplerle karşılaşıyorsunuz.

 

Bu ülkenin vatandaşı, sevgili Kürt kardeşim, ne olmak istedin de olamadın? Bu ülke sizleri Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay başkanı, Dışişleri Bakanı, Bakan, Genel Müdür, asker, polis, hâkim, savcı yani kısaca her şey yaptı. Okuyup adam oldun da, kim sana gözünün üstünde kaşın var dedi?

 

Bu coğrafyada adam yerine konduğun tek ülke Türkiye değil mi? Komşu ülkelerde yaşayan akrabaların insan yerine konmazken sen bu ülkenin sahibi değil misin?

 

Devletin Doğu ve Güneydoğu'da fabrika kurun diye verdiği teşvikleri gidip Ege’de, Akdeniz’de yiyen sonra da “Devlet Güneydoğu’ya yatırım yapmıyor” diyen sen değil misin?

 

Devletin yatırım yapmadığını iddia ettiğiniz topraklarda hanginiz bu devlete elektrik, su parası ödüyor? Devletin su kanaletlerinden nasıl olsa bedava (!)diye suyu çalıp tarlalarınızı sabaha kadar sulayıp ondan sonra da toprağı verimsizleştiren ve bunun kabahatini de gene devlete bulan siz değil misiniz?

 

Devletin yatırım yapmadığını iddia ettiğiniz topraklarınızda öğretmeni, memuru vuran, okulu, iş makinesini yakan siz değil misiniz?

 

Yaşadığınız topraklara baraj yaparken onu sabote etmeyin, bombalamayın diye başına bir tabur asker diken bu devlet değil mi?

 

Yaşadığınız topraklara asfalt yol yapan devlet, işçileri sizden korumak için yanına bir bölük asker koyuyor ama iş bitince o yola mayın döşeyen siz değil misiniz?

 

Haklısınız yaşadığınız bölgede yaşam zor, sizler çok cahilsiniz, hiçbir şey üretemiyorsunuz, en basit ihtiyaçlarınızı karşılayabilmek için bile başkalarına muhtaçsınız; ama bunun sebebi kim?

 

Bunun tek sebebi sizin kahrolası feodal düzeniniz.

 

Yapmanız gereken devlete karşı ayaklanmak değil, başınızdaki şıhlardan, şeyhlerden, ağalardan kurtulmak. Bu insanlar sizin okumanızı, aydınlanmanızı istemiyor; aksi takdirde kendi hükümranlıkları bitecek.

 

Yıllardır belki adam olursunuz diye bu millet umutla bekliyor. Artık bıçak kemiğe dayandı. Bu ülkenin gayrı safi milli hâsılasına bir katkınız olmadığı gibi sürekli zarar veriyorsunuz. Türkiye’nin sırtında bir kambur gibisiniz. Havalanmaya çalışan bir uçağa bağlanmış bir zincir gibi bu ülkeyi sürekli engelliyorsunuz.

 

Şimdi bir Kürt açılımıdır geldi önümüze dayandı.

 

Evet haklısınız, artık belki de sizin bir devlet kurma zamanınız geldi.

 

Ama hepinizin orada yaşaması şartı ile

 

Kalın sağlıcakla,

 

 omerkanburoglu@yahoo.co.uk  15  Ağustos  2009