Ömer Lütfi Kanburoğlu,  Krizin iki boyutu vardır bunlardan biri krizi önleme, diğeri ise krizi yönetmedir.

 

Satrancın önemi

 

 

 

Felaket kaderin olduysa oturduğun yeri veya

seni yönetenleri değiştirmelisin.

 

Satranç en az beş-on hamle sonrasını hesap ederek oynanan bir oyundur. İyi oyuncular ise çok daha fazla kombinasyonlar hesap ederek oynarlar.

 

Türkiye’de ise satranç tercih edilen bir oyun değildir. Genellikle insanlar satranç oynamaz, hatta ülkemizde hiç kimse satranç oynamaz.

 

Bu ilginç bir tespittir. İnsanlarımız beş, on aşama sonra ne gibi sorunlarla karşılaşacağı, bu sorunlara karşı ne gibi tedbirler alması gerektiği gibi şeylere kafasını yormuyor. Onun için de satranç insanlarımıza sıkıcı geliyor.

 

Oysa, satranç hayatın kendisidir.

 

Satranç oynamıyorsanız, oynayamıyorsanız hayatla mücadele etmeyi de başaramıyorsunuz demektir.

 

Meteoroloji bir haftadır yağışlı hava gelecek diyerek sel uyarısı yapıyor. Meteorolojinin dediği gün ve saatte yağış başlıyor, sel geliyor ve muhtemel baskın alanlarını vuruyor. Ondan sonra kurtarma ve temizlik operasyonu yapıyoruz.

 

Türkiye’nin genel yapısı bu; aksiyoner değil, reaksiyoner eylem. Yani bir tedbir almak için ilk önce başımıza bir felaket gelmesi lazım. Hatta felaket geldikten sonra da tedbir almıyor, kayıplarımızı gömüp sonra her şeyi unutuveriyoruz.

 

Oysa, kriz yönetim planlarımızda ne yapılması gerektiği etraflıca anlatılmış olmasına rağmen kimsenin bunu tatbik ettiği, önceden önlem aldığı yok.

 

Yönetim, sorumluluk duygusuyla hareket edilmesi gereken ciddi bir iştir. Yöneticilerin diğer kurum ve kuruluşlarla müşterek çalışması ve halkın yararına projeleri bir felaket yaşanmadan uygulamaya koyması gerekir.

 

Krizin iki boyutu vardır bunlardan biri krizi önleme, diğeri ise krizi yönetmedir. Her ikisi de ciddi tecrübe, deneyimli kadrolar ve çalışkan yöneticiler ister.

 

Türkiye’de krizin önleme boyutu hiçbir kurum ve kuruluş tarafından zaten ciddiye alınmamaktadır. Geriye kalan krizi yönetme ise başarılı ve çalışkan bazı yöneticilerin özverili çalışmaları sayesinde durumu kurtarmaktadır.

 

Bir felaketi olmadan önce fark etmek ve gerekli tedbirleri alarak en hafif şekilde atlatmak kriz yönetiminde başarının birinci adımıdır.

 

Yönetici konumundaki insanların kriz yönetiminde "neme lazım" felsefesinden uzak, inisiyatif alan konumda hizmet etmeleri halkın refahı ve huzuru için kaçınılmazdır.

 

Kalın sağlıcakla,

 

 omerkanburoglu@yahoo.co.uk  09  Eylül  2009